Krakow Seyahat Rehberi-Auschwitz Toplama Kampı
Krakow seyahat rehberi yazımız için Viyana seyahatimiz ile başlayan ve yaptığımız en kapsamlı seyahat olan Viyana-Krakow-Poznan-Prag rotamızın ikinci durağındayız. İsterseniz öncelikle Krakow hakkında bilgi verelim.
Krakow Seyahat Rehberi
KRAKOW NEREDE?
Polonya’nın en büyük ilk 3 şehri arasında yer alan Krakow Wavel tepesine doğru küçük Polonya’nın güneyinde bulunmaktadır diyebiliriz. 7. yy’da kurulan şehir UNESCO Dünya Miras Listesine katılmıştır. Lehistan İmparatorluğu’na da başkentlik yapan Krakow için bir adet ejderha efsanesi bulunmaktadır. İlerde anlatırız.
Polonya, genel olarak Avrupa Birliği’ne üye ülke konumunda olsa da para birimi olarak Zloty’yi (PLN) kullanmaktadır.
Sinemadan aşina olduğumuz The Pianist filmi çekimlerinin yapıldığı Krakow aynı zamanda bir başka film olan Schindler’s List’de de yer almaktadır. Bu film Krakow’da geçerken filme konu olan fabrika da yine burada yer almaktadır.
KRAKOW İKLİM
Biz Krakow’a Temmuz ayında gittik. Bu nedenle diğer mevsimlerin nasıl geçtiği konusunda ne yazık ki tavsiye veremiyoruz. Ancak Krakow karasal iklime sahip bir şehir. Bu nedenle gideceğiniz sezona göre hava durumuna bir bakın artık. Ancak Polonya’da Erasmus deneyimi yaşayan eşim Poznan’ın oldukça soğuk olduğunu söylüyor. Hatta Nisan ayında bile Poznan’a kar yağmış. Ancak yaz ayını seçme nedenimiz mevsimsel korku değil ucuz bilet bulmamızdır. Maalesef o kadar seçici olacak kadar kazanmıyoruz. Ayrıca Temmuz ayında oldukça keyifli bir seyahat deneyimi yaşadık.
KRAKOW ŞEHİRİÇİ ULAŞIM
Otobüs ve tramvay hatları şehir içi ulaşım için oldukça kolay olsa da biz tam bir Krakow ahalisi gibi gezmek istediğimiz için yürüyerek dolaşmayı tercih ettik. Yoksa o kadar paramız yok değildi. Çok fazla turistik mekân kaygısı yaşamadan tamamen şansımızın bizi götürdüğü yerlere giderek oraları gördük. Gece yola çıktığımız için otel tavsiyesi veremiyoruz. Ancak biz her zaman booking.com’u kullanıyoruz. Hatta üye de olursanız %10 indirim bile alırsınız. Hatta farklı arkadaşlarınızı davet ederseniz size ödül veriyorlar. … and the genius gift goes toooo you! Bu nedenle skyscanner.com ve booking.com başucu internet kaynaklarımız.
KRAKOW’A NASIL ULAŞTIK?
En son Viyana’da şnitzel restorantının kapatılmasına üzülmüştük. Okumadıysanız ya da bir hatırlamak için bakmak isterseniz lütfen tıklayınız.
Viyana’dan ayrılma vaktimiz gelmişti. Ancak öncesinde aldığımız hayalet biletin istasyonunu bulmamız gerekiyordu. Hayalet bilet mi dedim??? Evet, ne var bunda.
Hayalet bilet, çünkü elimizde sadece biletin çıktıları var. Başka da kimsecikler yok. Burada yolcu da biziz, muavin de biziz, terminal görevlisi de biziz. Bu nedenle çok gecikmeden otobüs terminalini bulmak üzere otelden ayrılıyoruz. Bulmamız gereken otobüs terminali Wieden ÖBB Postbus. Araya araya buluyoruz ama meğerse bulduk zannediyormuşuz. Bizi bu rüyadan bir adam uyandırıyor. Sorduğumuz sorular neticesinde bir de buradan hangi noktadan kalktığını bulmamız gerekiyormuş. Bilette B4 gibi bir şeyler yazıyor ancak çok da hakim olmadığımız için anlayamıyoruz. Bu arada şimdi biletlere bakıyorum da Viyana – Katowice – Krakow arasını toplamda 146 PLN gibi komik bir fiyata 1 aktarma ile gitmişiz. O zaman daha da ucuzdu ancak bu fiyatı şimdiki kurla hesapladığımızda iki kişi için 1 aktarma dahil toplamda 180 TL yapıyor. Yani kişi başına 45 TL.
Sonunda Polskibus yazan o güzeller güzeli kırmızı otobüsleri buluyoruz. Bu otobüs firmasını yakın takibe alın çünkü bazen 1 Zloty’ye ‘Patron Çıldırdı’ tadında bilet kampanyaları mevcut. Terminal dediğimiz de bildiğiniz otobüs durağı gibi bir yer. Durakta bekliyorsunuz sonra otobüs geliyor. Heyecandan ve korkudan hemen ayağa fırlıyorsunuz, ‘Sevim koooşş otobüs kaçıyor’ demeye ramak varken adamın biri iniyor aşağıya ve gittiği yeri söylüyor. Bunu yaşadıktan sonra durakta bir dede ve torun görüyoruz. Hem duraktan emin oluruz hem de biraz sohbet ederiz diye amcayla konuşmaya başlıyoruz. Amca tam bir Leh mizacı çiziyor. Tam hakim olmasak da biz bu şekilde yorumluyoruz. Meğer amca Türkiye’ye yabancı değil. Torunu Kıbrıs Rum Kesimi’nde okuyormuş. Yanına tatile gelmiş. Adam Polonyalı ancak Viyana’ya gezmeye gelmişler. Durağı bulamadık filan diye dert yanınca burası olduğunu söylüyor. Beklemeye başlıyoruz. Bir ara lavaboya gideyim karnımdaki kelebeklerin etkisi biraz geçsin diyorum. Ancak dönerken karanlıkta durağı kaybedince yeni kelebekler görev başına geçiyorlar.
Otobüs geldiğinde eşim Erasmus nedeni ile daha önce kullandığı için gayet sakin ancak benim yurtdışında ilk otobüs deneyimim olacak. Bu arada kesilen biletlerde koltuk numarası yok. Bu nedenle durağa erken gelmeniz oldukça önemli. Biz bu şansı değerlendirdiğimizi sanıyoruz. Ancak otobüs dolu gelince erken sevincimiz yarım kalıyor. Fakat yan yana yer bulduğumuza sevindik. Otobüs çift katlı tatlı bir otobüs. Hemen üst kata çıkıp, koltuklarımıza oturuyoruz. İçerdeki herkes genç. Derken uyumuşuz bile. Uyandığımızda Katowice’e gelmiştik. Hemen hareket edecek diye anca yakında bir yerde bir şeyler atıştıracak kadar uzaklaşıyoruz. Yine yollara çıktıktan sonra Krakow’a varıyoruz.
Krakow Seyahat Rehberi
KRAKOW
Otobüs terminaline indikten sonra kahvaltı yapmak için birkaç yer bakınıyoruz. Hem kahvaltı yapacak hem de paraları Zloty’ye çevirtecektik. Bu nedenle yolda yürürken Krakow Glowny tren istasyonunu gördük. Saat erken olduğu için dükkanlar da bizim gözler gibi daha açılmamış. Bir umut tren istasyonunda açık yerler vardır diye düşünerek içeriye dalıyoruz. İçerisi oldukça büyük. Biraz yürüyünce Subway’i görüyoruz. Hadi bi kahvaltı yapalım diyerek giriyoruz. Birer sandviç tarzı ve meyve suyu ile kahvaltımıza başlamıştık ki bir de döviz bürosu gördük. Bu işlerimizi hallettikten sonra biraz rahatlamıştık. Şimdi yapmak istediklerimizi tartışmaya başlıyoruz. Aslında biz bu değildik, her şeyi önceden planlardık. Ancak bu sefer birçok şeyi oluruna bırakarak ‘Carpe Diem’ dedik. Aslında bu seyahatperestler arasında atladığımız bir leveldi. Oldukça da eğlendiğimizi söyleyebilirim. Kaçırdığımız şeyler olsa da bir şekilde arayı kapatırız diye düşündük.
Polonya krakow gezilecek yerler konusunda gezginler ikiye ayrılabilir, özellikle sadece 1 gününüz var ise ve akşam yine trene binecekseniz. Ön planda olan iki seçenekten biri Tuz Madenleri diğeri ise Auschwitz-Birkenau Toplama Kamplarıydı. Wieliczka Tuz Madenleri Krakow’a 45 dakika – 1 saat mesafede olduğunu okumuştum. Daha önce su altında duran bu yer sonraları yeryüzüne çıkmıştır. Burası da UNESCO tarafından koruma altına alınmış.
Öncesinde giden arkadaşlarımız burayı oldukça övmüşlerdi. Nitekim biz direkt olarak toplama kamplarını görmeyi tercih ediyoruz. Aslında bir nevi kendimizi buraya gitmeye şartlamıştık. Hatta öncesinde The Pianist ve Schindler’s List filmlerini de izledik. Karar verdiğimizde şehir de yavaş yavaş uyanmaya başlamıştı. Biletleri almak için Krakow Glowny tren istasyonuna bitişik olan terminale geçiyoruz. Orada öğreniyoruz ki yerel dilde bu kampların yerleşkesi Auschwitz değil Oświęcim olarak geçiyor. Buradan taksi ile gidildiğini de okumuştuk ancak biraz daha fazla zamana daha ucuza gitmeyi tercih ediyoruz. Otobüs biletlerimizi aldıktan sonra otobüsün yanına giderek beklemeye koyulduk. Derken otobüs geldi ve yola çıktık.
View this post on InstagramA post shared by dunyayigezerken.com | SEYAHAT✈ (@dunyayigezerken) on
Krakow Seyahat Rehberi
AUSCHWITZ TOPLAMA KAMPI
Auschwitz nerede denirse Krakow’da ve otobüsle ulaşabildiğinizi söyleyebiliriz. Krakow’daki kasvetli hava sanki burada daha bir hissedilir, elle tutulur hale geliyor. İçeri girmek için çanta boyutuna filan baktıklarını hatırlıyoruz. Bu nedenle size tavsiyem bizim gibi Krakow Glowny’deki emanet dolaplarına valizlerini vb. kitleyebilirsiniz. Ancak dönerken unutmayın. Biz neredeyse unutuyorduk.
Ücretini vererek tur rehberi eşliğinde içeriye giriyoruz. O an bariyerde yazan yazı gözüme takılıyor. HALT! yani DUR!. Keşke bu gerçek bir uyarı olsaydı ve insanların katli durabilseydi. Ancak durmamıştı ve şimdi o uzun bir süre duramayan olayların yaşandığı yerdeydik.
Şimdi de insanı derinden etkileyen başka bir yazının altından geçerek yürüyüşümüze devam ediyoruz. ARBEIT MACHT FREI, Çalışmak özgür kılar. O kadar ironik bir yazı ki. Filmleri de izleyince daha da belirginleşiyor.
İçerisi resmen sizi derinden etkileyen o kadar çok şeyle dolu ki burada insanlara bir şey yapılmadı dense komik durur. Rehberimiz bizi blok blok binalar ile ayrılan sokaklar arasında gezdiriyor. Kamp içinde resmen mahalle düzeni kurulmuş. Bu sırada rehber binaya giriyor ve devamında biz de içeri giriyoruz. İçeride bizi bazı yazılar karşılıyor. Bunlardan biri de George Santayana’nın ‘tarihini hatırlamayan biri onu tekrar yaşar’ sözü. Bu söz aslında pek çok şey anlatmaktadır. Onu geçince bir harita görüyoruz. Bu haritada Auschwitz toplama kampına gelen esirlerin geldikleri şehirleri göstermektedir. Gerçekten de inanılmaz bir taşıma yapılmış, bu sayının 1 milyondan fazla olduğu söylenmekte. Bunların büyük kısmını Yahudiler oluştursa da ek olarak içlerinde çingenelerin ve eşcinsellerin de olduğu söylenmektedir.
İçeride o zamanlarda buraya getirilmiş kişilerin fotoğrafları ve bilgileri yer alıyor. Fakat çok fazla fotoğraf paylaşmayı düşünmüyoruz. İçeride tutuldukları yerler, ortak ve bölmesiz tuvaletler ve lavabolar bulunmakta. Kampın etrafı tellerle ve keskin nişancı kuleleri ile kaplanmış. Gelenler öncelikle ayrılıyor, işe yaramayacağı düşünülenler ise işkence ve ölüm ile yüzleştiriliyor. Kamptan kaçış ise imkânsıza yakın gibi dursa da buradan kaçanlar olduğunu okumuştuk.
Buralarda binalar arasında dolaşmaya devam ederken girdiğimiz bir binada insanların o dönemde kesilmiş saçları bir dağ gibi cam bir bölmenin arkasında uzanmakta. Bunun yanı sıra yine toplanan insanların kişisel eşyaları ve valizleri de yine camekân arkasında gösteriliyor. İçlerinde halen daha üzerinde isimler olan valizlerin olduğunu görüyoruz. İnsan burada nasıl bir vahşet yaşanmıştı diye kendine sormadan edemiyor.
Kampın barındırdığı hüzün ve çaresizlik o kadar net ki bunları anlatacak kelimeleri seçmekte zorlanıyoruz. Bu nedenle yerine gidip orayı görmeniz ve 1 milyonu aşkın insanın tutulduğu, işkence gördüğü ve öldürüldüğü yerleri görmeniz atmosferi daha çok anlamanıza yarayacaktır. Yanı sıra o dönemi ele alan Auschwitz kampı ile ilgili filmler izlemeniz öncesinde ortamı tanımanıza yardımcı olacaktır.
Kamplar hakkında yazımızı burada sonlandırmak istiyoruz. Çok fazla detaylı Auschwitz toplama kampı fotoğrafları paylaşmıyoruz. Ancak dediğimiz gibi giderek ortamı orada hissetmeniz daha net olacaktır. Kaldı ki orada yaşanan olaylar ve acılar tarifsiz bir durum halinde orada sizin ziyaretinizi beklemektedir.
Çıktığımızda hala daha girmediğimiz, görmediğimiz binaların ve bölgelerin olduğunu biliyoruz. Ancak vakit ve ayağımdaki gariplik beni cidden çok zorluyor. Ayağımda sonrasında gelişecek olan bir şişlik olmuş. Çünkü ara vermeden yoldan gelip gezmiş ve şimdi gezmeye devam edecek ve gece yine trene binerek Poznan’a geçecektik.
Tekrar otobüse bindiğimizde 1 milyondan fazla insanın yaşadığı acıları dışa yansıtan binalar arkamızda kalıyordu…
Krakow Seyahat Rehberi-Ejderha Kent yazımız hazırlanmaktadır, en kısa sürede yayında olacaktır.
İstanbul’da nasıl gezdik hadi bi’ tık tık. Takiplere doyamadıysanız ve daha fazla yer görmek için Instagram‘a da bekleriz. Hadi Gelin…
Dünyayı Gezerken görüşmek dileğiyle…