Roma Seyahat Rehberi-Çılgın Dondurmacılar Diyarı
Roma seyahat rehberi yazımızla sizlerle birlikteyiz. Ekibimizin yoğun çalışması sonucu yayıma yetiştirilmiştir. Bu nedenle yorumlarınız bizim için oldukça önemlidir. Önceki seyahatimizde Roma’da 4 gün geçirdik. 1 günü zaten Floransa’da harcadık. Roma için geriye kala kala 3 gün kaldı. Bizi hemen bir kaygı sardı. 3 gün kime yeter. Roma 3 günde gezilebilir mi? Hemen cevaplıyorum arkadaşlar, çok da güzel gezilir, telaş yapmaya gerek yok 🙂 Ayrıca tadında bırakmalı ki özlenip tekrar gitmeye bir istek oluşsun.
Roma seyahat rehberi kapsamlı içerikli bir yazıdır. Roma’da ne yapılır, Roma’da gezilecek yerler nerelerdir, Roma’nın ünlü yapıları nelerdir? gibi sorulara bizim tecrübemiz yettiğince cevap bulabilirsiniz.
Haydi Roma‘yı keşfedelim. Instagram hesabımız için fotoya tıklayın 🙂
View this post on InstagramA post shared by DÜNYAYIGEZERKEN🎒Seyahat|Travel (@dunyayigezerken) on
Roma Seyahat Rehberi
Roma gezi rehberi hazırlığına havalimanından başlıyoruz. Roma Fiumicino Havalimanına indik. Burada kullanılan bir havalimanı daha olmasına rağmen genel olarak kullanılan havalimanı Fiumicino – Leonardo da Vinci Havalimanıdır. Çok da merakta bırakmadan söyleyelim, gerek uçuş saatlarinin güzelliği (erken varış, geç dönüş), gerek ise bir merak dolayısı ile kendimizi Alitalia firmasının koltuğunda buluverdik. Kalkış biraz dik olsa da çok da sıkıntılı bir uçuş geçirmedik. Bir ara uçak hiç düz gitmiyor gibi geldi. Sanki oto pilot değil de uçak manuel olarak kumanda ediliyor gibiydi. Ancak hiçbir sıkıntı olmadı.
İndikten sonra turist bilgi noktası aradık. Unutmayın arkadaşlar hemen hemen bütün istasyonlarda ya da havalimanlarında bu tarz noktalar mevcuttur. Ve de gerçekten yardımcı olmak için orada duruyorlar. Ücretsiz Roma gezi haritamızı ve bedava tavsiyelerimizi aldıktan sonra yola koyulduk. Buradan ulaşım ve turist haritaları gibi çeşitli bilgi ve haritalara ulaşabilirsiniz. haritalarımızı aldıktan sonra otelimize gitmek için metro bileti aramaya başladık. Ve Roma’da yediğimiz ilk ve tek kazık bu oldu. Bileti sorduk. Roma Termini İstasyonuna biletin 14 Euro olduğunu söylediler. Biz de denize düşen yılana sarılır misali biletleri kaptık. Mutlu mesut metroya bindik. Yolda biraz uzundu. Sonra yol üzerinde İbis Hoteli gördük. Bu oteli de neden genelde havalimanı ya da tren istasyonu yanında gördüğümü düşünürken Termini İstasyonuna vardık.
Termini İstasyonuna vardığımızda ise Alitalia havalimanına shuttle, bizdeki HAVAŞ gibi, otobüslerini fark ettik. Yaklaşıp geleneksel Türk edasıyla karşılaştırma yapacaz. Buradan havalimanı kaç kuruş dedik, adam anlam veremedi. Sonra biz de sorumuzu kaç Euro olarak değiştirdik. 6 Euro cevabını alınca biraz soğuk duş etkisiyle birlikte oradan uzaklaştık. Dönüş yolunda ise shuttle’ı tercih ettik tabi.
Tren istasyonundan çıktığımızda bizi uzunca bir cadde ve sağ tarafında bir süpermarket karşıladı. Kendimizi şanslı hissettik. Çünkü su gerçekten büyük bir ihtiyaç ve alabileceğimiz bir marketin yakınımızda olması gerçekten çok önemli. Bu marketten alışverişinizi rahatça yapabilirsiniz. Cips vb. şeylerin de satıldığı Migros gibi bir yer.
Termini İstasyon çevresinden bahsedecek olursam çok da nezih bir muhit değil. Ancak adamı yemiyorlar korkmayın. Orada bulunan askerlere yaklaşarak otelimizi sorduk. Onlar bildikleri kadar tarif ettiler. Sonunda otelimizi bulduk. Otelimizin adı Hotel Rubino. Bu otel ve Termini İstasyonu çevresi bütçe dostu ve tarihi, turistik yerlere ve süpermarkete yürüme mesafesinde. Otel ise apartmandan bozma bir binada her bulunmakta. Hemen hemen her iki katta bir bir otel başlıyor. Sanki Adile Naşit’in filmindeki gibi her oda bir kişiye kiraya veriliyor. Aksilikler sinsilesi metro bileti ile başladı ya. Durmaz artık. Yeni aksilik otel odası. Otel odamızı iki ayrı oda olarak ayarlasak da adamların dalgınlığına tek bir oda ayrılmış olduğunu öğrendik. Hemen daha büyük bir oda önerip kalanı da iade edeceklerini söylediler. Bu haber ise şansımızın döndüğü yerdi, nakit para geliyordu, hem de hesapta yokken 🙂
Hadi eşyalarımızı bırakalım bu arada siz de kendinize bir kahve alın. Ee yolumuz uzun koca Roma yahu, tabi ki yürüyerek. 🙂
Roma Seyahat Rehberi
OTELİN İÇİ
Otelden çıkmadan önce kahvaltı kuponlarımızı hatırlattılar. Kuponları aldıktan sonra yarım saat kahvaltı salonu aradık. Sonra öğrendik ki kahvaltı salonu yok. Otelin altında bir İtalyan kafesi anlaşmışlar, orada kuruvasan kahve klasik Avrupa kahvaltısız kahvaltı olayı yani 🙂 Hal böyle olunca adam ikinciyi istersem kızar diye bir tane alarak kenara çekildim. Bir de capuccino aldım. Ancak adamlar 10 numara insanlardı. İtalya’da olup bunu okuyanlar var ise onları bulup teşekkürlerimizi iletebilirler. Gerçekten onlarla sohbet etmek büyük bir keyifti. Roma derbi maçları hakkında, roma gezilecek yerler hakkında filan muhabbetimizi çevirdik her zamanki sıcakkanlılığımızla.
Hadi hep birlikte Roma’nın bilinmeyen çevresine doğru ilk adımlarımızı atalım ve Roma gezi rehberi ni birlikte oluşturalım.
OTELİN DIŞINDA
Otelden ana caddeye çıktığımızda kaldırımdan sağa dönerek yürümeye başladık. 5 dk. Geçti geçmedi yere kapaklanmış şekilde duran insanlar gördüm. Sadece ellerini açıyorlardı ve yüzleri gözükmesin diye de yere uzanıyorlardı. Belli ki utanıyorlardı ve başka çareleri de yoktu. Onların yanından geçip gittikçe yolda duran evsizler de gözüme çarptı. Bir an Avrupa’da yaşam kavramını düşündüm. Oradan dümdüz ilerleyerek otobüs duraklarını da geçtikten sonra genişçe bir dörtyol ağzına geldik. Karşıdan karşıya geçerek yolun solundaki kaldırımdan yürümeye devam ettik. Bu alanda bir sürü büfe mevcut. Bu büfelerde aklınıza gelen gelmeyen pek çok şey var. Biz bir detaylı rehber aldık. Buradan yürüyüşümüze devam ettik.
Roma Seyahat Rehberi
ROMA’DA GEZİLECEK YERLER
Evet arkadaşlar, şu an Viale Enrico de Nicola caddesi üzerindeyiz. Yolun sağ tarafında bazı müzelerin olduğunu görebilirsiniz. Kaldırımdan yürüyüşümüze devam edelim. Yolun devamından sağa dönerek Viale Luigi Einaudi caddesine döndük burası bizi adı oldukça uzun olan, Santa Maria degli Angeli e dei Martiri, bazilikasına çıkardı. Burası Termini İstasyonundan yürüyerek ulaşılabilinecek harika bir mekân. İçerisinde günah çıkarma kabinleri, yerlerde astroloji burçlarını simgeleyen resimler vardı.
Bu sokak bizi Piazza della Repubblica’ya getirdi. Burada bir bulvar ve ortasında da güzel bir fıskiye var. Akşam manzarası ayrı bir güzel. Google haritasını kontrol ettikten sonra, Via Vittorio Emanuele Orlando sokağında yürüyüşümüze devam ettik. Kısa bir yürüyüşten sonra Fontana dell’Acqua felice denilen yola göre sağda yer alan bir yapı ile karşılaştık. Oldukça büyük bir yapı olduğu için hemen fark ediliyor.
Oranın solundan geçerek aşağı doğru hedefimizi Fontana di Trevi, nam-ı değer Aşk çeşmesi olarak belirledik. Aşağı doğru yürüdükten kısa bir süre sonra önümüze 4 Çeşme – Quattro Fontane çıktı. Geç Rönesans döneminde kalma olan bu eserler sokağın dört köşesinde yanında birileri olmadan güzelce korunabilmekte ve oldukça muhteşem heykeller olarak yanından geçenleri karşılamaktalar.
Aşağı yürümeye devam ederek kaldırımın sol tarafında Quirinale bahçelerini – Quirinale Gardens bulduk. İçerisinde ise Kral Carlo Alberto’nun atlı heykeli bulunmakta.
Oradan sonra, yürüyerek büyük bir meydana geldik. Obelisco del Quirinale burada yer almaktadır. Oranın sağından kıvrılarak aşağıya doğru yürümeye devam ettik.
Yürüyerek ileriden sağa döndük. Daha dar bir yola girdik ve bu yol bizi doğruca Aşk Çeşmesi’ne götürdü. (Obelisco del Quirinale’den sağa dön ve aşağıya doğru yürü, Via di S. Vincenzo’ya dön ve ilerle.) İşte bu kadar basit ve oldukça farklı yapılar görerek yürüyüşümüzü tamamladık.
Roma Seyahat Rehberi
AŞK ÇEŞMESİ – FONTANA DI TREVI
Nam-ı değer Trevi Aşk Çeşmesi. Burası gezmeniz için ısrarcı olduğum ilk yerlerden birisidir. Fontana di trevi çevresi oldukça kalabalık olan tarihi bir yapıdır. Buranın en yaygın davranış şekli ise dilek tutarak havuza para atmaktır. Ancak lütfen dileğinizi dileyip, parayı atıp koşarak uzaklaşmayın. Orada bekleyerek vakit geçirin. Çeşmenin güzel figürlerine bakın. Çünkü biz oranın güzelliği karşısında oturup bir süre yapıyı izlemiştik.
Buranın çevresinde bazı hediyelikçiler mevut. Hediye çılgını arkadaşlarınıza buradan birer hediye alabilirsiniz. Dondurma da tadabilirsiniz. Ancak dondurmayı Pantheon’un yanındaki dükkânlarda yemenizi tavsiye ederim. Muhteşem tatlar için sadece biraz daha yürümeye değer.
Buradan rotamızı Piazza di Spagna olarak belirliyoruz. Burası İspanyol Merdivenleri olarak bilinmektedir. Burası da Fontana di Trevi’den yaklaşık 8-10 dakikalık bir mesafede bulunan turistik bir ortamdır. Buradan google’da arayabilirsiniz.
Buradak rotalardan herhangi birini tercih edebilirsiniz. Biz mavi yolu tercih etmiştik. Bu yol üzerinde McDonalds ve bazı dükkânlar bulunmaktadır. Bu yol üzerinden karşımıza Immaculate Conception sütununa ulaştık. Biraz çevresine bakındıktan sonra sonunda İspanyol Merdivenleri karşımıza çıktı.
Roma Seyahat Rehberi
İSPANYOL MERDİVENLERİ – PIAZZA DI SPAGNA
Çin Seddi kadar olmasa da burada hatırı sayılır miktarda merdiven mevcut. İspanyol merdivenlerinin İngilizce adı Spanish Steps’tir. İspanyol merdivenlerinin İtalyanca adı ise Piazza di Spagna’dır. Merdivenleri tırmanarak balkon tarzı yapılardan aşağıdaki turistleri izlemeniz mümkün. Ayrıca çıktıkça yukarıdan manzara daha güzel olmaktadır. Manzara aslında beton binalar olsa da farklı bir ortam sunduğundan göze hitap etmektedir. En yukarıya çıkınca bazı küçük seyyar satıcılar görebilirsiniz.
İspanyol Merdivenlerinin alt kısmında ise Fontana della Barcaccia denilen farklı bir çeşme ve gondol şeklinde bir havuzu görülmektedir. Tahmin edileceği üzere buranın da çevresi kalabalık olmaktadır. Bu yapı Barok tarzında ve turistlerin uğrak noktasıdır.
Piazza di Spagna’dan sonra yeni durağımız Pantheon. Hadi hadi salmayın kendiniz enerjik bir şekilde gezimize devam edecez. Rotamızı aşağıdan kontrol edebilirsiniz.
Ayrıca Piazza di San Lorenzo in Lucino’dan geçerken hokus pokus durumu gördük. Tek elle sopa üstünde nasıl da taşıyor. Aslında bu bir yanılgı. Youtube’da bunun nasıl yapıldığına dair videolar bulabilirsiniz. Ancak garip durduğu da bir gerçek.
Roma Seyahat Rehberi
PANTHEON
Pantheon gerçekten görülmesi gereken turistik yerlerden biridir. Pantheon beton sütunlar üzerine oturtulmuş bir yapıya sahiptir. Sütunlar oldukça ihtişamlı ve büyüktür. Meydanın tam ortasında yer almaktadır. Yılın her günü sürekli kalabalık olduğundan şüphelenmekte oldukça haklı olduğumuzu gidince bir kez daha anladık. İşte burada Pantheon’un kenarında oldukça güzel dondurma satan kafeler var. Biz bu kafelerden birine oturduk. Limonlu dondurma sipariş verdik. Benim siparişim Hindistan cevizli olarak geldik. Görevli bayanı çağırıp durumu izah ettim. Tama siz onu bitirin dedi ve gitti. Ben bitirmeye yaklaşmışken içeriden bir kap dolusu limonlu dondurma getirdi. Al hadi şimdi ye hadi der gibi. Lütfen buyurun ikramımızdır dedi. Bence oldukça ince bir davranış ancak bu durum Ekim ayında yaşandığı için yerken hastalıktan tırsmadım değil. Ancak o tada değerdi.
Dondurmamı yerken resmen turist akının seyrettim. Birçoğu Pantheon’a giriyor, bazıları çıkıyor. Kimi dondurma için sıra bekliyor. Kimi ben zaten buralıyım hep görüyorum der gibi sürekli telefonları ile ilgileniyor. Derken dedim işte bu yerel halk gibi oturdum ve seyrediyorum. Neredeyse bu turistlerde nereden çıktı, hep zarar verip gidiyorlar diye Roma belediye başkanına şikâyete gidicem.
Hadi biraz da içeriye göz atalım. İçerisinin en detaylı özelliği tavandaki koca delik. Bu delik aşağıda duran konuşmacının üzerine ışık huzmelerinin gelmesini sağlıyor. Ayrıca araştırdığımız kadarı ile delikten içeriye yağmur damlası girmiyor.
Pantheon oldukça güzel ve tavsiye ettiğim yerler arasında yer almaktadır. Buradan sonraki durağımız ise Vittorio Emanuele II anıtı.
Roma Seyahat Rehberi
VITTORIO EMANUELE II ANITI
Vittorio Emanuele II anıtı Piazza Venezia meydanının yanında yer almaktadır. Çok büyük ve görkemli bir yapıya sahiptir. Bu yapı Birleşik İtalya’nın ilk kralı olan Victor Emmanuel onuruna inşa edilmiştir. Üzerinde merdivenler ve balkon benzeri katları olan bir binadır. Bu katlara çıkıldıkça manzara oldukça güzel bir hal almaktadır. Bu binanın arka tarafında binanın tepesine çıkmaya imkân tanıyan camdan bir asansör bulunmaktadır. Bu asansörün adı “Rome from the sky”dır. Buradan oldukça güzel fotoğraflar yakalayabilirsiniz.
View this post on InstagramA post shared by DÜNYAYIGEZERKEN🎒Seyahat|Travel (@dunyayigezerken) on
Trajan Pazarları
Vittorio Emanuele II anıtının çevresinde görebileceğiniz oldukça iyi yapılardan biri Trajan pazarlarıdır. Bu yapı eskiden süpermarketler gibi işlemekteymiş. Buranın içerisinde ofisler bulunmaktaymış. İpek ve baharatların satıldığı bu yerin görüntüsü eski olsa da hala muhteşem.
Traianus Sütunu
Traianus Sütunu şehrin güç simgesi olarak da bilinmektedir. Bugünlere kadar korunmuş birö yapıdır. Sütunun üzerinde ise St. Peter’a ait bir heykel bulunmaktadır. Oldukça güzel bir kompozisyon oluşturmaktadır.
Institute for the History of the Italian Risorgiment
Burada İtalyan tarihi hakkındaki araştırmaları destekleyen bir enstitü bulunmaktadır. Enstitüden bazı fotoğrafları aşağıda bulabilirsiniz.
Mavi yoldan gidebilirsiniz. MATRIX gibi oldu 😀 bu yolda ağaçlar ve güzel manzara var. Diğer yolun bir kısmında ise beton sütunların arasında dolaşarak gidebilirsiniz. İkisini de Google’dan araştır ve tarafını seç :))
Roma Seyahat Rehberi
KOLEZYUM – COLOSSEUM
Evet, geldik maceramızın bugünlük son durağına. Bu yolun sonunda Kolezyumun duvarlarını görmek mümkün. Biz gittiğimizde biraz tadilat vardı. Ama olsun varsın, biz Romaya bu yapı için geldik. Gerçekten de geldiğimize fazlası ile değdi. Turistler arasında oldukça popüler olan bu yapı görülmesi gereken bir yerdir.
Dışarıda gladyatör kıyafetleri ile dolaşarak fotoğraf başına sizden para talep eden insanlar görebilirsiniz. Oldukça güzel bir anı olabilir. Kolezyumun çevresinde Arch of Constantine, Konstantin Takı yer almaktadır. Burası zafer için inşa edilmiştir ve 3 kapısı bulunmaktadır. Bu en büyük Roma zafer takı olarak tarihteki yerini almış ve bugüne dek korunmuştur.
Ayrıca burada Venüs ve Roma Tapınağı’nı görebilirsiniz. Bu yapı Antik Roma’nın en büyük tapınağı konumundaydı. Bu yapının tasarımcısı ise hükümdar Hadrian’dır.
Artık Kolezyumun tamamen önündeyiz. Burası ayrıca Flavianus Amfi Tiyatrosu olarak da bilinmektedir. Ancak sonuç itibarı ile Kolezyum bir arenadır. İnşası 8 yılda tamamlanmıştır. İçerisinde gladyatör çarpışmaları ve vahşi hayvan dövüşleri de dâhil birçok oyunlar düzenlenmiştir.
Her yıl binlerce turist buraya akın etmektedir. Pek çok turist ise Romepass kart almayı es geçmektedir. Romepass kart size pek çok yere sıra beklemeden girmeyi, bazı ulaşım araçlarını ücretsiz kullanmayı ve birkaç müzeye de ücretsiz girmeyi sağlar. Ayrıca kapsamlı kullanırsanız ki biz öyle yaptık, verdiğiniz parayı amorti edebilirsiniz.
ROMA: Harika Bir Şehir
Roma gezi rehberi için 1.günümüzü bu şekilde tamamladık. Diğer günlerde ise Vatikan ve Trastevere‘yi dolaştık ve yerel halk gibi spontane gezdik. Bunları ise diğer yazımızda sizlerle paylaşacağız.
Umarım eğlenerek bir çırpıda okumuşsunuzdur. Yorumlarınız oldukça değerli, lütfen yorum bırakmayı unutmayın. Bizi instagram’dan da takip edebilir. Seyahatlerimize ve günlük hayatımıza ortak olabilirsiniz.
P.s. İki güzel röportaj yaptık. Hadi linki bırakıyoruz buraya:
Dünyayı Gezerken görüşmek dileğiyle…
3 Yorum
Geri bildirim:
Cengiz
Elinize sağlık, keyifle okudum:))
dünyayıgezerken
Çok teşekkür ederiz :))