AVUSTURYA,  SEYAHAT

VİYANA SEYAHAT REHBERİ – IMMERVOLL’Ü ARARKEN

Viyana seyahat rehberi yazımıza başlamadan önce umarız iyisinizdir. Bir süredir buralarda değiliz. Öncelikle kusura bakmayınız. Ancak oldukça yoğun bir hayatımız var şimdilerde. Hayat oldukça yoğun ve hızlı akıyor. Umarız bizi affetmişsinizdir. Hadi hadi siz bizi seversiniz. 😉

Viyana Seyahat Rehberi
Viyana Seyahat Rehberi

Viyana Seyahat Rehberi

VİYANA’YA NASIL GİTTİK? 

1 günde viyana gezilir mi? Ne kadarı gezilir? Viyana gezi rehberi öncesinde neden Viyana’ya gittik, biraz ondan bahsedelim. Viyana gezi rotası için aslında oldukça hızlı gelişen bir planlama süreci yaşadık. Bu seyahat planımız içerisinde Viyana yoktu. Asıl amacımız Polonya ve Çek Cumhuriyeti idi. Ancak gelgelim Polonya’ya biletler gerçekten de pahalıydı. Bu nedenle bileti direkt destinasyon yerine önce Polonya’nın pek çok şehrine bakarak aradık. Ancak biletler hala daha pahalıydı. Bu nedenle Polonya ya da Çek Cumhuriyeti’ne yakın bir başka yeri destinasyonumuza ekleyip en kötü ihtimalle bir gece konaklama yaparız diye planladık. Bu durumda yakın ülkelerden mümkünse daha sık uçuş olduğunu düşündüğümüz şehirlerine göre uçuş aramamızı filtrelediğimiz de Skyscanner.com adresinde Viyana uçak biletlerinin Pegasus firması için 102 TL olduğunu gördük ve biletlere resmen çöktük ;D Biletleri satın almak için yönlendirildiğimizde seyahatin devamının nasıl şekil alacağını çok da umursadığımız söylenemez. Sonuçta bir şekilde Avrupa’da ülkeler arası ulaşımı halledebiliriz diye düşündük. Nitekim öyle de yaptık. Ancak bu farklı bir yazının konusu. En sonunda gün geldi ve uçağımıza binerek Viyana kapılarına dayanmaya gittik :)))

Viyana’ya ulaşımımız bu şekilde gerçekleşti. Bunun yanı sıra Viyana içerisinde ulaşım için ise 24, 48, 72 saatlik ve farklı kapsam tercihleri ile Viyana Kart kullanımını tercih edilebilirsiniz. 

Peki Viyana nerede?  Viyana Avusturya’nın başkenti ve aynı zamanda en büyük şehridir. Viyana nüfusu 1,889 milyondur. Viyana, Avusturya’nın kuzeybatısında yer alırken Bratislava’ya da oldukça yakındır. Viyana turistik açıdan oldukça tercih edilen bir şehirdir. Viyana yemek konusunda Şnitzel’i öne çıkarmaktadır. Hatta Viyana Şnitzel tamlaması oldukça yaygın kullanılır.

Viyana Seyahat Rehberi

VİYANA KONAKLAMA

Viyana Seyahat Rehberi Viyana Seyahat Rehberi

Viyana’ya vardığımızda öncelikle çok mutlu olduk. Planladığımız seyahatin her bir noktasında kendimizi mutlu hissediyoruz. Resmen ‘plan tıkırında gidiyor’ bakışı oluyor yüzümüzde. Oradan otelimize geçtik. Kaldığımız otelin adı Hotel Geblergasse. Otelimiz ara sokaktaydı. Ancak bir gece geçireceğimiz için çok da önemsemedik. Bunun yanı sıra hiçbir şikayetimiz de olmadı ve gayet rahat bir konaklama geçirdik. Valizlerimizi bıraktıktan sonra hem bir şeyler atıştırmak hem de şehrin havasını daha yakından solumak için kendimizi dışarıya vurduk. 

VİYANA YEME-İÇME

Viyana’da gerçekten hakim olan bir yemek varsa bu da kesinlikle Şnitzeldir. Gerçekten pek çok yerde Şnitzel mekanları görmeniz mümkün. Bu nedenle denemenizi öneririz. Bunun yanı sıra biz de çok mükemmel bir yerde Şnitzel denedik. Gerçekten de mükemmeldi. Hikayesi ilerde.

Bunların dışında Cafe DEMEL’de mutlaka sevdiğiniz bir tatlıyı deneyin. Oldukça iyi işler çıkaran bu kafede tatlılar ve dekorasyon bir harika. Yeri de oldukça merkezi olduğu için bulmakta zorlanmayacaksınız.

VİYANA GEZİLECEK YERLER

VİYANA SARAYLARI

Viyana sarayları bol olan bir kent, bu nedenle 1 günden fazlasını hak ettiği bir gerçek. Buraya bazı sarayların isimlerini ve küçük künye bilgilerini bırakıyoruz. Dilerseniz turist harita ile yerlerini belirleyerek bunları ve daha fazlasını ziyaret edebilirsiniz. Biz vaktimiz yetseydi gezmek isterdik. 

Schönbrunn Sarayı: Habsburg hanedanının yazlık sarayıdır. Maria Theresia tarafından yapımı tamamlatılmıştır.

Hofburg İmparatorluk Sarayı: İmparatorluk için kışlık saray olarak kullanılmıştır. İçerisindeki binaların bir kısmı müze olarak kullanılmaktadır. Ayrıca içerisinde Gümüş Koleksiyonu ve Sisi Müzesi yer alır.

Belvedere Sarayı: Landstrasse’de yer alan bu saray barok tarzını taşımaktadır. Savaş karşısındaki başarısından dolayı saray bir nevi Prens Eugene’e hediye edilmiştir. Bahçesi görülmesi değer yerleri arasındadır. Yukarı ve Aşağı Belvedere Sarayı olmak üzere iki parçadan oluşan bu saray içerisinde sera, sanat galerisi, bahçe ve çeşmelere ev sahipliği yapmaktadır.

Viyana’ya geldik. Viyana gezilecek yerler konusunda ön bir hazırlık yapmadık. Ancak bizden öyle müzik dinletilerine gitmemizi aman efendim sanatsal etkinliklere katılmamızı filan beklemeyin. Çünkü şimdiden 1 günden daha az zamanımız kaldı. Bu nedenle bundan sonra uğradığımız tüm noktalar keyfe keder gidilmiştir. Bir bakıma Viyana hakkında genel notlar oluşturulmaya çalışılmıştır. Umarız size klasik Viyana gezilerinden biraz farklılaşarak yeni yerler, farklı noktalar gösterebiliriz. İlk durağımız Votive Kilisesi.

VOTIVE KİLİSESİ

Viyana Seyahat Rehberi
Viyana Seyahat Rehberi

Votive Kilisesi dışarıdan oldukça büyük gözükmektedir. Neo-gotik bir görünüme sahip olan bu kilise uzun kuleleri ile dikkat çekmektedir. Heinrich von Ferstel tarafından yapılmıştır. Ferdinand’ın kardeşinin uğradığı saldırıdan kurtulması üzerine yaptırılmış ve seçici kurul tarafından Heinrich von Ferstel bu iş için uygun mimar olarak belirlenmiştir. Bu yapının oldukça görkemli olduğu kadar masalsı bir hali de vardır.

Viyana Seyahat Rehberi
Viyana Seyahat Rehberi

Bu kilise Rooseveltplatz’da bulunmaktadır. Bulmanız zor olmayacaktır. Hele ki bu kuleler ve görkemli görünüşü ile hiç zor değil. Kilisenin içi de en az dışı kadar etkileyicidir. Özellikle belli noktalardaki renklendirme ve ışıklar gerçekten farklı bir hava katmıştır. Kendimizi bir nevi bu etkileyici manzaradan alarak uzun uzadıya oturma yerlerinin bulunduğu bir parka atıyoruz. Parktaki yürüme yolu boyunca aralıksız olarak yol kıvrımlarına da uyarak oturma yerleri yapılmış. Biz de birkaç foto aldık tabi. Böyle büyük parkların şehrin göbeğinde yer alması her zaman şehrin halkı için oldukça büyük bir avantaj olmuştur.

Viyana Seyahat Rehberi
Viyana Seyahat Rehberi
Viyana Seyahat Rehberi
Viyana Seyahat Rehberi

Buradan geçerken Eurovision Şarkı Yarışması için konulan maketleri gördük. Her ne kadar Eurovision bir tartışma konusu olsa da maketler oldukça tatlıydı. Bu nedenle kendimizi bir anda onlarla bulduk. Oldukça eğlenceli başlangıç yaptığımız için keyfimize diyecek yoktu.

Viyana Seyahat Rehberi
Viyana Seyahat Rehberi

HUNDERTWASSER EVİ

Viyana Seyahat Rehberi
Viyana Seyahat Rehberi

Viyana’nın Gaudi’si olarak anılan Friedensreich Hundertwasser tarafından inşa edilmiştir. Düzensizlik içinde bir düzenin hakim olduğu bu bina tam bir renk cümbüşü yaşatıyor. Viyana’nın gözdesi olan Hundertwasser Evi tam bir kültürel miras ve sanki doğa evi sarmış gibi bir görünüme sahip.

AVUSTURYA PARLAMENTO BİNASI

Viyana Seyahat Rehberi
Viyana Seyahat Rehberi

Buradan Avusturya Parlamento Binası‘na geçtik diyemiyorum. Çünkü vakitten dolayı plansız ve tamamen şansımıza güvenerek geziyoruz. Bu nedenle önümüze Avusturya Parlamento Binası çıktı desek daha doğru olacak. En azından biz bu konuda bu şekilde anlaştık. 😀

1883 yılında Mimar von Hansen tarafından tasarlanmıştır. Atina’da yer alan Erechtheion temel alınarak yapımına başlanan parlamento binasının içerisine girmedik maalesef.

Tam bir turist gibi habersiz, plansız dolanırken Equestrian Statue of Archduke Charles heykeline rastlıyoruz. Francis Joseph Krallığı’nın hüküm sürdüğü zamanlarda bu heykelin de yer aldığı meydan, Heldenplatz (Kahramanlar Meydanı), inşa edilmiştir. Bu meydan ise geçmişte önemli olaylara ev sahipliği yapmıştır. Bu olaylar arasında Adolf Hitler‘in 1938 yılında yaptığı konuşma da örnek olarak verilebilir.

Viyana Seyahat Rehberi
Viyana Seyahat Rehberi

Arşidük Charles heykelinin yakınında ise Hofburg İmparatorluk Sarayı yer almaktadır. Viyana’nın İmparatorluk Sarayı olarak kullanılmıştır. Değişen hükümdarlara göre de yeni şekillenmeler yaşayan bu saray oldukça farklı tarzları yansıtmaktadır. Bu tarzlar arasında Gotik, Barok gibi önemli tarzlar da yer almaktadır.

Viyana Seyahat Rehberi
Viyana Seyahat Rehberi

Meydandan ayrıldıktan sonra yürüyerek atların ve faytonların olduğu bir meydana çıkıyoruz. Buranın adı Michaelerplatz. Burada faytonlar yuvarlak alanda beklemekte, vakit kaybetmeden biriyle biraz konuştuktan sonra biniyoruz. Oldukça keyifli şekilde Viyana sokaklarını keşfe çıkıyoruz. Gerçekten keyifli bir deneyimdi, faytonu kullanan kişi de oldukça keyifli ve iyi biriydi. Biz eğlendik, ancak çok da yapmak için yanıp tutuşulur mu bilemem, gidince karar verirsiniz artık.

Viyana Seyahat Rehberi
Viyana Seyahat Rehberi
Viyana Seyahat Rehberi
Viyana Seyahat Rehberi

Tekrar yollara çıktık. Yürümeye devam ediyoruz. Önümüze mağazaların olduğu sokak arası gibi duran mağazaların bulunduğu bir yer çıkıyor. Burada biraz vitrinde sergilenen kıyafetlere bakıyoruz. Yavaş yavaş acıkmaya da başladık ancak bu apayrı bir konu. Bu nedenle onu ayrıca anlatıcaz. Şimdilik spoiler yok.

Viyana Seyahat Rehberi
Viyana Seyahat Rehberi

KOHLMARKT

Hadi gelin, Michaelerplatz’dan sizi bir yere götürücez. Michaelerplatz’dan Kohlmarkt boyunca yürüdüğünüzde solunuzda çok güzel bir tatlıcı görüceksiniz. Oldukça harika tatlıları ve hoş bir mekanı var. Neden bilmiyorum ancak buraya girer girmez çok sevdik. Mekanın adı Cafe DEMEL. Oldukça güzel tatlıların olduğu bir yer ve üst katları var. Bu nedenle keyfinize göre bir yere geçebilir ve tatlıların tadını çıkarabilirsiniz.

Viyana Seyahat Rehberi

View this post on Instagram

•VİYANA• 🙈Pazartesi sendromu kaç tatlı ile yeniliyordu yaa?? 😄 . Viyana’da keşfettiğimiz en güzel tatlı mekanlarından biri de Demel. Burası çok şeker bir dükkan ve harika tatlıları var. Konum olarak da oldukça merkezi bir noktada. Giderseniz mutlaka uğrayın. . Peki siz Pazartesi sendromu ile nasıl başa çıkıyorsunuz? 😄 . . . . . #dunyayigezerken #dünyaküçüktür #dünyaküçük #roamersclub #travel #traveller #travelling #travelblogger #seyahat #seyahatblogger #seyahatblog #gezelimgörelim #gezirehberi #gezginler #travelholic #travelgram #mondayvibes #sweetmonday #pazartesisendromu #viyana #vienna #wien #cafedemel #austria🇦🇹 #kafe #instacafes

A post shared by DÜNYAYIGEZERKEN🎒Seyahat|Travel (@dunyayigezerken) on

Bu yol üzerinde biraz daha vakit geçirelim mi sevgili gezeğenler, ne dersiniz? Yolun devamında Julius Meinl meraklılarını bekleyen bir dükkân var. Hani şu güzel ve sade kahve bardak tasarımları olan Julius Meinl yahu, reklam yaptırmayın şimdi 😀 Biz girmedik açıkçası, adını da arkadaşlarım sevdiği için biliyorum. Giderseniz referans olsun diye buraya bırakalım dedik 😉 Hemen yanında dondurmacı ve önünde de dondurma şeklinde ‘gel bizle fotoğraf çekil’ tadında bir maket var.

Viyana Seyahat Rehberi
Viyana Seyahat Rehberi

Buradan da boylu boyunca uzanan ve vakit geçirmek için ideal bir cadde olan Graben Caddesi‘ne geliyoruz. Biz Noel döneminde gelmedik. Ancak buraların Noel zamanı daha bir güzel ve Noel süslemelerinin oldukça etkileyici olduğunu notlarımız arasına alarak devam ediyoruz. Elbet bir gün denk geliriz 🙂 Graben Caddesi meyve-sebze pazarından çeşitli hediyelikçilerin, kafelerin ve giyim dükkânlarının olduğu büyük ve gösterişli bir caddeye resmen evrilmiş. Bu değişim tabi ki en çok ziyaretçilere yaramış gibi gözüküyor. Çünkü oldukça fazla kalabalık bir gezgin güruhu her gün burayı istila ediyor. Yoksa siz gezginler kalabalığa daha alışamadınız mı??? 😀

Viyana Seyahat Rehberi
Viyana Seyahat Rehberi

Graben Caddesini önemli kılan bir başka özellik ise burada bir veba anıtının bulunmasıdır. Veba eskiden beri pek çok toplumu tehdit eden hastalıkların başında gelmiştir. Öyle ki bu ve buna benzer hastalıkların görüldüğü toplumlarda insanlar iletişim kuramamış, çoğu günlük ihtiyaçları için dahi evlerinden çıkmaya korkar olmuşlardır. Bu ve bunlar gibi kötü olaylardan sonra böyle bir anıt görmek gerçekten de çok değişik. İzmir’de dahi bu tarz hastalıkların yarattığı karmaşa eski yıllarda büyük sıkıntılara neden olmuştur. Konumuza dönecek olursak burada bir Veba Anıtı yer almaktadır. Bu anıt yaşamını yitiren 76,000 kişi adına dikilmiş bir sütundan oluşmaktadır. Ölümler o derece artmıştır ki toplu gömülmeler bile başlamıştır. Daha sonra hayatını yitirenler adına bir anıt yapılması planlanmıştır. İşe başlayan mimarın bitirememesi üzerine yıllar süren bir süreç başlayarak devamında son şeklini almıştır. Burayı biraz inceledikten sonra yolumuza devam ediyoruz. Bu arada cadde üzerinde bulunan at ve asker heykellerinde de hatıra amaçlı birer foto atıyoruz seyahat günlüğümüze.

Viyana Seyahat Rehberi
Viyana Seyahat Rehberi

Graben Caddesi üzerinde ortada ve caddeden ayrılmış şekilde kafeler mevcut. Burayı görünce biraz da Nişantaşı aklımıza gelmedi değil hani. Fakat Nişantaşı’nda bu olay daha dar sokaklarda yapılmış şekilde olduğundan burası daha bir ferah. Hava kararmaya başladığında Graben caddesine bir müzisyen çıkageldi. Harika bir şekilde enstrümanını çalıyordu ve kimse ama kimse konsantrasyonunu dağıtamazdı. Büyük bir ustalıkla keyifli bir dinleti performansı sergiledi.

Viyana Seyahat Rehberi
Viyana Seyahat Rehberi

Yolumuza devam ederken bir bağırış, gürültü duyuyoruz. Ne olduğunu anlamak için Graben Caddesinin sonunda sesin geldiği yöne doğru ilerliyoruz. Dev bir ekran kurulmuş ve domuz videoları oynatılıyor. İlk bakışta pek bir anlam veremesek de sonradan domuzların kesilmesinin protesto edildiğini anlıyoruz. Bu durum bize biraz garip geliyor. Videonun devamında domuzların yaşadığı ortamın pisliğini ortaya çıkaran görüntülere de yer veriyorlar. Artık hava da karardığı için ve biz de oldukça yorulduğumuz için bişiler atıştırmak için Mcdonald’s bakınıyoruz. Bulduğumuzda aklımda olan bir soruyu da çalışanlara soruyorum. Bu soru buradaki ana yemeğimizin yerini bize söylicek. Hadi yemeğimizi arayalım 😉

Mcdonald’s çalışanına dönerek Immervoll‘e nasıl gidebiliriz diye soruyorum. Aldığım yanıt ‘burada da her şey var’ gibi şaka ile karışık alaycı bir gülümse ile geliyor. Meğer Immervoll’ün anlamı ‘her zaman tam’ gibi bir şeymiş. Yok diyorum ben gerçek bir restoran sormuştum, kelime oyunu değildi. Oradan burgerlerimizi günün verdiği açlık ve genel olan yamyamlığımla hemen yiyoruz ve otelimize geçiyoruz. Yarın Immervoll’de yiyeceğimiz Şinitzeli düşünerek, aa spoiler verdik, uyumaya çalışıyoruz.

Viyana Seyahat Rehberi

IMMERVOLL’ün PEŞİNDE

Viyana Seyahat Rehberi
Viyana Seyahat Rehberi

Sabah uyanır uyanmaz kendimizi Graben Caddesine yakın bir yere götürüyoruz. Biraz yürüdükten sonra kahvaltı yapmak için biraz bakınıyoruz. Bir tabelanın yanından geçerken lezzetli omlet gibi bir yazı okuyorum. Hmmm, omlet varmış diyip yola devam ediyoruz. Tam bir iki adım atmışken, ‘nasıl yahu, ne omleti, pardon ne lezzetli omleti’ diye geri dönüyoruz. Hemen birer sandalye çekip oturuyoruz. İşleten Türk, hemen siparişlerimizi veriyoruz. Sohbet bekler, ama bizim vaktimiz dar. Siparişler hazırlanırken işletmeci abi ile ufak bir sohbet çeviriyoruz. Derken omletler geliyor. Bir çırpıda yiyoruz. Bu arada abiye Immervoll’ü soruyorum. Önceden de Google Earth’ten bakmıştık zaten. Ancak yol bilmeyince mecbur soruyorsun. Abi biraz anlattı, birkaç Türk daha işletmecilik yapıyordu. Onlara sordu, sonra yetmedi Viyanalı arkadaşlarına sordu. Derken elle tutulur, gözle görülür bir adres oluştu. Hiç yoktan iyiydi nasıl olsa. Neyse ki atladık tramvaya. Dediklerine göre uzak ve biraz yokuşu olan bir bölgedeymiş.

Aman ne bölge, git git bitmedi, tramvay yokuşları çıkmaya doyamadı. Bir ara o kadar yokuşu çıkınca tramvay, ben de Viyana’dan aşağı düşücez gibi bir düşünce oluştu. Sonra Dünyanın yuvarlak olduğunu hatırlayınca içim rahatladı. İşin abartısı bir yana baya gittik yani. Sonunda tramvaydan indik, buradan da bir miktar yürümemiz gerekiyordu. Neden burası, neden Immervoll. Halbuki Graben caddesinde o kadar fazla şnitzel yapan mekan vardı ki. Birini seçip girebilirdik. Ancak bizim gibi yazan birkaç yerde buranın metini duyunca ister istemez burayı kendimize hedef seçtik. Bir yandan ne kadar uzaklaştığımızı düşünürken bir yandan da gelip gelmediğimizi haritalardan kontrol ediyorum. İnternet paketi önemli olabilir bazen. Biz yapmadığımız için biraz zorlandık. Sonunda bulduk!!!

Viyana Seyahat Rehberi

IMMERVOLL

Viyana Seyahat Rehberi
Viyana Seyahat Rehberi

Arkadaşlar, dışarıdan buranın güzel olduğu sinyallerini alabilirdiniz. İçeri girdiğimizde bir çift daha yenice yemeklerini bitirmişler, hesap ödüyorlardı. Biz de o arada sevebileceğimiz bir yer seçerek oturduk. Sonuçta o kadar yol teptikten sonra sevmemiz ve beğenmemiz oldukça önemliydi. Buranın bu zahmete değip değmediğini hiç sorgulamadık. Çünkü okuduklarımız şu ana dek eşleşiyordu. Derken güler yüzlü, sıcakkanlı bir Viyanalı geldi. Mönüleri bıraktıktan sonra bir şey ister miyiz diye sordu. Biz de mönüden bakarak şnitzel istediğimizi söyledik. Şnitzellerin oldukça büyük olduğunu bildiğimizden tek söyleyip böldürdük. Şnitzeller gelirken biz de bardak altlığı bakındık masalarda. Bizim en büyük hobilerimizden biri de beğendiğimiz ya da gittiğimiz kafelerden bardak altlığı koleksiyonu yapmaktır. Oldukça eğlenceli ve keyifli bizce 😀

Siparişlerimiz geldiğinde biz de acıktığımızı birbirimize itiraf ediyorduk. Oldukça mükemmel ve güzel görünen bir şnitzel geldi. Yanında patates salatası gibi içinde süt de bulunan meze tadında bir tabak. Biz hemen yemeğe başladık. O kadar lezzetliydi ki. Böyle bir şnitzel yemedim ve muhtemelen bir daha yemesi zor olacaktır. ‘Ne var canım bir sonraki seyahate kadar sabredersin, gider yersin’ dediğinizi duyar gibiyim. Sorun şu ki restoran o gün kapanıyormuş. Eğer bizden sonra gelen olmadıysa ki umarız gelmemiştir, belki de son müşterileri biz olduk. Evet, böyle muhteşem ve kaliteli şnitzel yapan bir restoran kapanıyormuş.

Çalışan kişi biz burayı zor bulduk falan filan deyince iyi ki de çabalamışsınız, biz de bugün kapanıyoruz dedi. Böylesine lezzetli bir şnitzel yapan yerin neden kapandığına anlam verememiştik. Ancak çalışan bizi aydınlatmaya devam etti. Şnitzelleri hazırlayan şefin artık emekli olacağını ve bu nedenle restoranın da kapanma kararı aldığını söyledi. Bu ne demek biliyorsunuz, ZİRVEDE BIRAKMAK. Aynen de öyle. Resmen restoranı zirvede kapatıyorlardı. Tabi bu bizce öyle ancak tekrar açılma kararı alınmazsa ya da bir mucize olmazsa ve de çalışan bizi kandırmadıysa 😀 artık kapalı bir restoran. O an sormayı unuttuk, ancak umarım aynı kalitede şefler ile devam eden farklı şubeleri vardır. İşlerine olan saygıları gerçekten bizi kazanmıştı ancak birilerini yetiştirmediklerine de üzülmüştük. Türkiye’de olsa mutlaka biri yetiştirilmiş olurdu, ne dersiniz haksız mıyım?

Artık Immervoll’ü de bulmuş, yemeğimizi de yemiştik. Şimdi buralardan ayrılma vakti gelmişti, sahi biz Viyana’ya neden gelmiştik. O kadar eğlendim ki 1 gün gerçekten yetmez ve bu Viyana’ya haksızlıktı. Giderken kafamızda yapamadıklarımız vardı. Onları da listeleyelim de yapmak isteyenlere biraz ipucu olsun. Gezenler yorum bıraksın da biz de yapamadıklarımız hakkında biraz spoiler alalım 😉

VİYANA’DA GEZEMEDİĞİMİZ YERLER

Viyana’da 1 günümüz olduğu için istesek de giremediğimiz yerler oldu. 1 gün içinde bazılarını sıkıştırabilirdik. Ancak aceleye gelmesini istemedik. Denemek isteyenler için bizim isteyip de giremediğimiz yerleri buraya bırakıyoruz.

  • Kış Binicilik Okulu
  • Belvedere Sarayı
  • Hofburg İmparatorluk Sarayı
  • Schönbrunn Sarayı
  • Aziz Stefan Kilisesi
  • Karl Kilisesi
  • Prater Eğlence Parkı

VİYANA’ya DAİR ARKADAŞLARIMIZIN GÜNLÜKLERİNDEN

Viyana Seyahat Rehberi
Viyana Seyahat Rehberi
Viyana Seyahat Rehberi
Viyana Seyahat Rehberi
Viyana Seyahat Rehberi
Viyana Seyahat Rehberi

Daha detaylı bilgi için böyle bir site buldum. Farklı konular için de belki işinize yarar. Ayrıca Amsterdam yazımız için tık tık!

Kendinize iyi bakın ve mutlaka instagram‘a da beklerizzzzzzz.

Dünyayı gezerken görüşmek dileğiyle.

#seyahat #travel #seyahatblog #viyana #mozart #travelblog #blogger #travelbloggers #viyanagezilecekyerler #viyanaseyahatrehberi #viyanagezirotası #viyanagezileceknoktalar #viyanaşnitzel

Bir cevap yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir